Nazlı Ilıcak , Sabah , 26.11.2007
Hoca efendi mi, Papaz efendi mi?
Erbakan'ı bu konuda az mı eleştirmiştik. "Bizden olmayanlar, patates dinindendir" cümlesi unutulabilir mi?
Artık, İlhan Selçuk (Cumhuriyet), Özdemir İnce (Hürriyet) gibiler, dini referansla ahkâm kesiyorlar. Onlara göre, "Türbanı, flamaya dönüştürüp, siyaset sahteciliğinin en büyüğünü yaparak, Müslümanlık taslayanların topu cehennemlik." Bu muhakeme tarzı daha ilk satırda çöküyor. Büyük çoğunluk, inancı gereği ve kendi tercihiyle örtündüğünü söylerken, siz nasıl "Kafana başörtüsünü siyasi flama olarak takıyorsun" iddiasını dile getirebilirsiniz?
Katolik öğretide Kilise, yeryüzünde "İsa'nın gölgesi", "değişmez doğruların" tek hâkimi olduğu için, günah işlediğini düşünenler, papaza gider, günahlarından arınıp cennetlik olurlar. Zaten, vaftiz de dünyaya "günahkâr" olarak geldiği farz edilen insanın temizlenmesidir.
İslâmiyet'te, Kilise benzeri bir mekanizma mevcut değildir ve kimin cehennemlik olacağının takdiri ise, Yüce Allah'a aittir. Bu yüzden, İlhan Selçuk'un "Cehennemlik olacaksınız" tehdidi, Türkiye'nin sosyolojik gerçeğiyle bağdaşmadığı gibi, İslâmiyet'in tabiatıyla da uyuşmuyor. Dolayısıyla İlhan Selçuk'a "Hoca efendi" yerine, "Papaz efendi" demek belki de daha doğru olacak.
No comments:
Post a Comment